Astronotlar Uzayda Gerçekten Kütleçekimsiz Ortamda mı Duruyorlar?

Dünya'dan yeterince uzaklaşırsanız, Dünya'nın kütleçekim etkisinden kurtulabilirsiniz. Bu, çocukluk çağımızdan kalan ve basit bir bilgi. Bu bilginin etkisiyle, Dünya dışına çıkan uzay araçlarının içinde oradan oraya uçuşan astronotları da kütleçekimsiz ortamda hareket ediyor sanıyoruz. Uzay yürüyüşü yapan astronotlara özeniyor, kütle çekimi olmadan ne hissederdik diye hayaller kuruyoruz. 

Ama daha detaylı düşününce aslında astronotların kütleçekimsiz ortamda olmadıklarını hemen anlarız. Aksine, onlar Dünya'nın yörüngesinde, Dünya'nın kütleçekim etkisiyle bağlı hareket etmekteler. Tıpkı diğer bütün uydular gibi...

Üzgünüm ama, gerçekten kütleçekim etkisinden tamamen bağımsız bir ortamda bulunmak istiyorsak, en azından Güneş sisteminden çıkmamız gerekecek. Hatta o zaman bile, Samanyolu Galaksisinin yaklaşık 400 milyar yıldızının oluşturduğu devasa kütleçekim etkisine bağlı kalmaya devam edeceğiz. Galaksimizin de içinde bulunduğu galaksi kümesinden de uzaklaşıp, şöyle bir kaç milyon ışık yılı kadar etrafımızda galaksilerin bulunmadığı bir galaksiler arası boşluk bulursak -ki evrende bolca var- işte o zaman kütleçekim etkisinden nispeten kurtulduğumuzu iddia edebiliriz. 

Peki o zaman astronotlar neden havalarda uçuşabiliyor uzay araçlarının içinde? Çünkü Dünya yörüngesinde bulunan uzay aracı, büyük hızlarla Dünya'nın etrafında dönüyor. Bu da, uzay aracını referans sisteminin merkezine koyan astronotlar için bir merkezkaç kuvvetinin hissedilmesi anlamına geliyor. Tıpkı yüksekten düşen bir cismin içinde bulunduğu bir serbestlik durumu gibi, astronotlar da yörüngedeyken aslında sürekli bir düşme etkisi altındalar. Uçaktan atlayan insan ne kadar kütleçekim etkisinden âzade ise, astronotlar da o kadar âzade.