Kayıtlar

Mart, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Fizik Neden Güzel?

19. yüzyılın meşhur fizikçilerinden Heinrich Hertz, Elektromanyetik kuramın babası James Clerk Maxwell’in denklemleri hakkındaki duygularını şöyle ifade etmişti: “… bu denklemlerin bağımsız varlıkları ve kendilerine has dehaları var. Öyle ki, kâşiflerinden bile daha bilgeler. Çünkü bu denklemleri oluştururken elde ettiğimiz bilginin daha ötesini bu denklemleri hayata uygulayarak öğrendik...” Çok zaman geçmemişti ki Einstein, Niels Bohr’un atom modeli hakkında “düşünce küresinin en ulvî müzikalitesi” deyivermişti. Sonraki yıllarda Richard Feynman, kendi evladı olan kuantum elektrodinamiğinden bahisle “Gerçekliği, güzelliğine ve sadeliğine bakarak idrak edebilirsiniz.” demişti. Fizik yasalarına olan benzer hayranlık ifadelerini bugünün fizikçilerinin ağzından da duyabilirsiniz.  Fiziğin güzelliğinin kökleri her şeyden önce yasalardaki simetriye uzanır. Fizik yasalarındaki simetri, çok kesin, ancak yine de mistik bir kavram olarak büyüsünü korur. Herhangi fiziksel bir sistemde yapıl